Bilanço Usulüne Tabi Şirketlerde Vergisel Yükümlülükler
Bilanço Usulü Nedir?
Şirketlerin mali durumlarını, varlıklarını, borçlarını ve sermayelerini belirli bir tarih aralığında gösteren bir muhasebe tekniğidir ve şirketler arasında sayıca en çok işletilen metottur. İşletme esası ve serbest meslek erbabının tabi tutulduğu defter beyan sisteminden farklı olarak bu muhasebe esası, işletmenin gerçek mali durumunu yansıtan detaylı bir kayıt sistemi gerektirir.
Bilanço esasına göre tutulan defterler, yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebirdir.
Yevmiye defteri; şirketin günlük mali iş ve işlemlerini tarih sırasına göre tutan defterdir. İşlemler tarih, açıklama, tutar ve vergi tutarı belirli olacak şekilde açıklamalı olarak kaydedilir.
Envanter defteri, şirketin bilanço durumunu gösterir. Dönen ve duran varlıkları, öz kaynakları, iç ve dış borçları, öz sermayeyi ayrıntısı ve kalemleri ile içerir.
Bilanço, şirketin belli bir tarihte tabiri caizse “fotoğrafını çeken” bir ara belgedir.
Defter-i Kebir, yapılan tüm işlemleri; gelirler, giderler, varlıklar, borçlar ve sermaye gibi çeşitli hesaplara ayrılarak toplu olarak gösterir. bu sayede şirketin mali durumunun ve performansının daha genel bir değerlendirmesini sağlar.
Hangi Vergilere Tabidir?
- Gelir Vergisi: İşletmeler, elde ettikleri gelir üzerinden gelir vergisi ödemekle yükümlüdür. Bu vergi, işletmenin yıllık kazanç ve iratlarının toplamı üzerinden hesaplanır.
Yıllık gelir vergisi beyannamesi, vergi dönemi olan yılı izleyen yılın Mart ayında verilir ve ödenir.
25/12/2003 tarihli ve 5035 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle “beyanname verecekleri ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar”
İşletmeler, gelir vergisi beyannamesinde tüm gelir (hasılat ve iratlar) ve (indirim konusu olan/olmayan) giderlerini detaylı bir şekilde belirtmelidir.
- Kurumlar Vergisi: Tüzel kişiliklerin (anonim şirketler, limited şirketler, kooperatifler vb.) net karı üzerinden hesaplanır. Oranı, her yıl belirlenen oranlar üzerinden hesaplanır ve ödenir. Beyannamesi, her yıl belirli bir tarihe kadar vergi dairesine sunulmalıdır. İşletmeler, kurumlar vergisi beyannamesinde tüm gelir ve giderlerini detaylı bir şekilde belirtmelidir.
-
Katma Değer Vergisi (KDV): KDV, işletmelerin mal ve hizmet satışlarından elde ettikleri gelir üzerinden ödedikleri bir vergidir. KDV oranları, mal ve hizmet türüne göre değişiklik gösterebilir. İşletmeler, KDV beyannamesini her ay veya üç ayda bir vergi dairesine sunmak zorundadır. KDV beyannamesinde, işletmenin yaptığı tüm satışlar ve bu satışlardan elde edilen KDV detaylı bir şekilde belirtilmelidir.
-
Stopaj: İşletmeler, çalışanlarına ödedikleri ücretler üzerinden kesinti (stopaj/tevkifat) yaparak devlete ödemekle yükümlüdür. Bu kesinti, çalışanların gelir vergisi yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla işveren tarafından kesilir ve devlete ödenir.
Stopaj bir vergi değil, tahakkuk eden/edecek verginin belirli bir oranının kesinti yapılarak kaynakta ödenmesi usulüdür, en sıklıkla, işletmelerin çalışanlarına ödedikleri ücretler üzerinden kesinti yapıldığına rastlanır. Stopaj ihtiyari bir usul değil kanuni bir zorunluluktur ve hangi kalemlerde stopaj uygulanacağı Kanunla belirlenir.
Çalışanların gelir vergisi yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla işveren tarafından kesilir ve devlete ödenir. İşletmeler, stopaj vergisi beyannamesini her ay vergi dairesine sunmak zorundadır. Beyannamede, çalışanlara ödenen ücretler ve bu ücretlerden kesilen stopaj vergisi detaylı bir şekilde belirtilmelidir.
-
Damga Vergisi: İşletmeler, çeşitli belgeler ve sözleşmeler üzerinden damga vergisi ödemek zorundadır. Bu vergi, belgelerin düzenlenmesi sırasında belirli oranlarda hesaplanır ve ödenir.
Muhasebe Açısından Yükümlülükler
Defter Tutma: Bilanço usulüne tabi işletmeler, muhasebe kayıtlarını düzenli ve doğru bir şekilde tutmak zorundadır. Bu kayıtlar, işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru bir şekilde yansıtmalıdır.
Finansal Raporlama: İşletmeler, belirli dönemlerde finansal raporlar hazırlamak ve sunmak zorundadır. Bu raporlar, bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu gibi temel finansal tabloları içerir.
Vergi Beyannameleri: İşletmeler, belirli dönemlerde vergi beyannameleri hazırlamak ve vergi dairelerine sunmak zorundadır. Bu beyannameler, işletmenin gelir, gider ve vergi yükümlülüklerini detaylı bir şekilde gösterir.
Denetim: Bilanço usulüne tabi işletmelerden Türk Ticaret Kanunu ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de belirtilen kriterleri taşıyanlar, bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmek zorundadır. Bu denetimler, işletmenin mali tablolarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak amacıyla yapılır.
Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar MADDE 3 (1) Aşağıda belirtilen şirketler, 6102 sayılı Kanun ile 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde bağımsız denetime tabidir:
“..a) Herhangi bir ölçüte bağlı olmaksızın ekli (I) sayılı listede belirtilen şirketler.
b) Aşağıdaki üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki hesap döneminde aşan diğer şirketler:
1) Sermaye piyasası araçları bir borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketler için eşik değerler:
i) Aktif toplamı 30 milyon Türk Lirası.
ii) Yıllık net satış hasılatı 40 milyon Türk Lirası.
iii) Çalışan sayısı 50 kişi.
2) Ekli (II) sayılı listede belirtilen şirketler için eşik değerler:
i) Aktif toplamı 60 milyon Türk Lirası.
ii) Yıllık net satış hasılatı 80 milyon Türk Lirası.
iii) Çalışan sayısı 100 kişi..”
Vergi Usul Kanununda Yansımalar
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda bilanço usulü ile vergilendirilen işletmelerle ilgili düzenlemeler, özellikle aşağıdaki maddelerde yer almaktadır:
MADDE 176: Bu madde, tüccarların defter tutma bakımından sınıflandırılmasını düzenler. Buna göre, tüccarlar birinci sınıf ve ikinci sınıf tüccarlar olarak ikiye ayrılır. Birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına göre defter tutmak zorundadır.
MADDE 177: Bu madde, bilanço esasına göre defter tutma hadlerini belirler. Hangi mükelleflerin bilanço esasına göre defter tutacağına ilişkin sınırlar ve kriterler bu maddede açıklanmıştır.
“…1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 1.400.000 TL’yi veya satışlarının tutarı 2.000.000 TL’yi aşanlar;
2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 690.000 TL’yi aşanlar;
3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı, işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 1.400.000 TL’yi aşanlar;
4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);
5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzelkişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);
6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler…”
MADDE 178: Bu madde, bilanço esasına göre defter tutma zorunluluğu olan mükelleflerin, belirli şartlar altında işletme hesabı esasına geçiş yapabileceğini düzenler.
“..Yeniden işe başlıyan tüccarlar yıllık iş hacımlarına göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler..”
MADDE 179: Bu madde, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, belirli şartlar altında işletme hesabı esasına geçiş yapabileceğini düzenler.
“…a) (I) inciden (II) nciye geçiş: 1. Bir hesap döneminin iş hacmı 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20 yi aşan bir
nispette düşük olursa, veya;
2. Arka arkaya üç dönemin iş hacmi 177. maddede yazılı hadlere nazaran % 20 ye kadar bir düşüklük gösterirse..”
Madde 180: Bu madde, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, belirli şartlar altında işletme hesabı esasına geçiş yapabileceğini düzenler.
“…b) (II) nciden (I) inciye geçiş: 1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20 yi aşan bir
nispette fazla olursa, veya;
2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlere nazaran % 20 ye kadar bir fazlalık gösterirse…”
Madde 181: Bu madde, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, belirli şartlar altında işletme hesabı esasına geçiş yapabileceğini düzenler.
“..– II nci sınıf tüccarlar diledikleri takdirde bilanço esasına göre defter tutabilirler..”
Muhasebe Açısından Yükümlülükler
Defter Tutma
Bilanço usulüne tabi işletmeler, muhasebe kayıtlarını düzenli ve doğru bir şekilde tutmak zorundadır. Bu kayıtlar, işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru bir şekilde yansıtmalıdır. İşletmeler, yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri gibi temel muhasebe defterlerini tutmak zorundadır. Bu defterler, işletmenin tüm mali işlemlerini detaylı bir şekilde kaydetmelidir.
Finansal Raporlama
İşletmeler, belirli dönemlerde finansal raporlar hazırlamak ve sunmak zorundadır. Bu raporlar, bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu gibi temel finansal tabloları içerir. Finansal raporlar, işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru bir şekilde yansıtmalıdır. İşletmeler, finansal raporlarını belirli dönemlerde (genellikle yıllık) kamuoyuna ve ilgili kurumlara sunmak zorundadır.
Vergi Beyannameleri
İşletmeler, belirli dönemlerde vergi beyannameleri hazırlamak ve vergi dairelerine sunmak zorundadır. Bu beyannameler, işletmenin gelir, gider ve vergi yükümlülüklerini detaylı bir şekilde gösterir. Vergi beyannameleri, işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru bir şekilde yansıtmalıdır. İşletmeler, vergi beyannamelerini belirli tarihlerde (genellikle yıllık) vergi dairelerine sunmak zorundadır.
Denetim
Bilanço usulüne tabi işletmeler, bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmek zorundadır. Bu denetimler, işletmenin mali tablolarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak amacıyla yapılır. Denetim raporları, işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru bir şekilde yansıtmalıdır. İşletmeler, denetim raporlarını belirli dönemlerde (genellikle yıllık) kamuoyuna ve ilgili kurumlara sunmak zorundadır.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
GİZLİLİK
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.