Bilişim ve Teknoloji HukukuCeza Hukuku

İnternetten Fotoğraf ve Video Şantajı

İnternette Resimli ve Videolu Şantaj

Günümüzde internet dünyasındaki gelişmelerin ardından suç işlenme ihtimali ve şüpheleri de bu dünyaya taşınmıştır. Bu doğrultuda şantaj suçu da internet ortamında WhatsApp, Telegram, Skype, Facebook, Instagram vb. çeşitli iletişim ve medya kanallarında işlenebilir hale gelmiştir. E-posta, sosyal medya hesapları vb. birçok kişisel veri alanlarında bu kişisel veri sahiplerini çeşitli amaçlarla tehdit etme imkanı karşımıza çıkmaktadır. Bundan doğan şantaj türleri 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Md. 107/2 kapsamında suç teşkil etmekte ve karşılığında cezai yaptırımlar öngörülmektedir.

İnternet dünyasının küresel yapısı gereği internet ortamında işlenen şantaj suçunun faili veya mağduru Türkiye içinden veya dışından olabilir. Bu noktada kişinin şantaj konusunda deneyimli bir bilişim avukatı eşliğinde hukuki süreci sürdürmesi büyük önem taşımaktadır.

Videolu ve Resimli Şantaj

Günümüzde internet çok büyük bir veri depolama aracıdır. İnsanlar çeşitli sanal platform, depo ve bulut teknolojilerinde kişisel, özel ve mahrem fotoğraf ve videolarını saklayabilir ve anında canlı sohbetler sağlayabilir. Canlı konuşmalar bazen suç işleme kastı bulunan kişi ve örgütler tarafından izinsiz olarak kaydedilebilir. Ya da kişilerin gizli saklama alanlarına izinsiz yahut hile içeren adımlarla müdahale edilebilir. Bu gibi durumlarda çekilen fotoğraf ve videoların kişiye karşı şantaj malzemesi olarak kullanıldığını görmekteyiz.

Bazı durumlarda fotoğraf veya videoların montajlanarak gerçeğe aykırı olarak kullanıldığını ve görüntüdekinin mağdur gibi görünmesi sağlandıktan sonra şantaj malzemesi olarak kullanıldığını görmekteyiz. Bu tür çevrimiçi şantaj çalışmaları, şantaj karşılığında talep edilen parayı ödeyebilecek kişileri tuzağa düşürerek yapılmaktadır. Ancak herhangi bir maddi manevi menfaatin elde edilmesine bakılmaksızın her halükarda TCK Md. 107/2’de düzenlenen suç işlenmiş olacaktır ve kurumsal ve hukuki belirli süreçler işletilerek gerekli engeller konulabilir.

Skype Şantaj Suçu

Skype üzerinden şantaj genellikle kademeli olarak gerçekleşir. Öncelikle mağdur ödeme gücü olanlar arasından seçiliyor, ardından belli bir yakınlık kurulduktan sonra internet üzerinden online görüşme yapılıyor ve kişinin müstehcen görüntüleri tuzağa düşürülerek kayıt altına alınıyor. Ya da kişinin çok özel bilgilerine ulaşılıp ona karşı şantaj yapılıyor. Bunun için en yaygın ve ülkeler arası sık kullanılan görüntülü görüşme uygulaması olan Skype tercih edilmektedir. Bize gelen çalışmalardan uluslararası şantaj girişimlerinin daha çok Skype ile yapıldığını görüyoruz.

Burada çekilen görüntünün genellikle mağdurun yakın çevresine veya ailesine ve işyerine gönderileceği tehdidiyle mağdur kolayca ikna edilmektedir. Ancak deneyimlediğimiz kadarıyla böyle bir durumda kişi şantaja boyun eğiyor ve istenilen ödemeyi yapıyor ise, şantaj fiili kesintiye uğramadan devam ediyor. Şantaj suçunda hukuki süreç ne kadar erken başlarsa sonuca en zararsız şekilde ulaşma ihtimali o kadar yüksektir.

Facebook Şantaj Suçu

Facebook en çok kullanılan sosyal medya ağıdır. Bu ağ, tabiri caizse dolandırıcılar ve şantajcılar için büyük bir pazar haline gelmiştir. Bu ağ üzerinden kişi tuzağa düşürülebilir ve konuşma, fotoğraf – video vb. herhangi bir özel duruma ulaşılabilir.

Hal böyle olunca da ele geçen görüntüler kötü niyetli kişiler tarafından şantaj malzemesi olarak kullanılıyorlar. Facebook ve Skype uygulamalarının kendi “topluluk kuralları” olmasına rağmen bu kurallar Skype şantaj veya Facebook şantaj suçlarını engelleyemez. Buradaki tek çözüm; hukuki ve teknik takip sürecinin hızlı, erken ve etkin bir şekilde yürütülmesidir.

Whatsapp Şantaj Suçu

WhatsApp günümüzde kullanılan en yaygın mesajlaşma uygulaması olarak ünlenmiş, buradaki yazışmalar mahkemelerde bile delil olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kişiler Skype dışında WhatsApp üzerinden de şantaj yapılarak mağdur edilebilmektedir. Burada kişiyi daha önceden tanıyan ve telefon numarasını edinen kişiler geçmiş konuşmalarını ya da fotoğraf-videolarını paylaşacakları iddiasıyla WhatsApp üzerinden mağdur ile iletişime geçerek şantaj yapabilmekte, hiç tanımadıkları kişiler ise bu ağ üzerinden kişiye yaklaşıp, özel bilgilerini elde edebilmektedir.

Aynı şekilde burada yapılacak kötü niyetli bir paylaşım çok çabuk yayılabileceği için yasal işlemler de aynı hızla takip edilmeli ve görüntülerin yayılma tehlikesi ve suç işleyenin tespiti ve cezalandırılması konuları kökten çözülmelidir.

İnternet Üzerinden İşlenen Şantaj Suçunun Cezası

Şantaj suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Md. 107’de  iki farklı düzenleme alanı bulmuş, ancak iki seçmeli fiil de aynı cezaya çarptırılmıştır. Buna göre şantaj suçunu işleyen kişiye verilebilecek cezanın alt sınırı 1 yıl, bu suça verilecek cezanın üst sınırı ise 3 yıl hapistir. Şantaj suçunu işleyen kişi, hapis cezası ile birlikte üst sınırı 5 bin gün olmak üzere adli para cezası ile yargılanıyor. Yani sosyal medya ve iletişim kanallarından üzerinden şantaj suçunu işleyen kişi hakkında ağır yaptırımlar öngörülüyor.

Şantaj suçunu yabancı suç örgütlerinin de sıklıkla işlediğini göz önüne alınmalı, uluslararası cezalandırma ve delil alışverişi konularında Interpol ve Uluslararası/ABD menşeili sosyal medya şirketleri ile bilgi alışverişi konularında dikkatli ve sonuç odaklı çalışılmalıdır. Bu noktada hukuki destek almanın önemi daha da artmaktadır. Bu noktada vakit kaybetmeden bilişim suçları ve ceza hukuku alanında deneyimli bir avukattan hukuki destek talep edilmelidir.

İnternet Şantajına Karşı Ne Yapmalı?

Öncelikle şantaj yapılan kişinin ceza ve bilişim alanında uzman bir avukattan hukuki yardım talep etmesi gerekmektedir. Farklı durumlar ve platformlarda yapılacak işlemler farklılık gösterdiğinden bu durumu bir avukat ile görüşerek yol haritasını belirlemek en mantıklısı olacaktır.

Ardından uygun bir dilekçe ile polis birimlerine veya doğrudan savcılığa durum bildirilmeli ve ivedilikle gerekli tedbirler alınmalı, şantaj yapan şüphelinin tespiti için girişimlerde bulunulmalıdır. Ancak fail oyalanmalı ve şüphe uyandırmamalıdır.

Kişinin bu süreçte yapması gereken en önemli şey şantaj yapıldığına dair delilleri toplamak ve şantajcı hakkında her türlü bilgiyi kayıt altına almak olacaktır. Kişiye şantaj yapmak için kullanılan sosyal medya hesaplarında bulunan her türlü bilgi faydalı olabilir ve bu nedenle kaydedilmelidir. Hukuki süreç tamamlanana kadar fail oyalanmalı ve sizi korkuttuğuna inanmalıdır.

Kişiye karşı Skype şantaj vb. Sosyal medyada şantaj yapılan görüntülerin fail tarafından ele geçirilmesi veya yayınlanmaması için gerekli işlemlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi için avukat desteği önemlidir.

Ayrıca şantajcıya boyun eğmek ve onun istediğini yapmak bizim tecrübelerimize göre sonu gelmeyen bir süreçtir. Fail istediği kadar istiyor. Bu nedenle, soruna radikal bir çözüm bulmak gereklidir. Uygulamada hukuki sürecin sorunu çözdüğüne sıklıkla şahit olunmaktadır.

İnternette Uygunsuz Görüntüler Paylaşılırsa Ne Yapılabilir?

Uygunsuz şekilde kaydedilmiş görüntülerin internette paylaşılması durumunda siteye erişimin engellenmesi kararı süratle alınmalıdır. Erişim engelleme kararı genellikle bir gün içinde verilir ve ilgili siteye erişim engellenir. Ardından videonun kaynağından kaldırılması için ilgili site ile iletişime geçilmelidir. Bu konuda avukatlardan gelen talepler genellikle daha olumludur.

Bu tür siteler genellikle belirli bir zamanda diğer sitelerin botları tarafından otomatik olarak taranır ve sitelerindeki içerikler kendi sitelerine olduğu gibi aktarılır. Yani bir sitedeki video veya görsel botlar aracılığıyla otomatik olarak başka sitelere ekleniyor. Bu sebeple eğer görseller internete düştüyse çok hızlı hareket etmelisiniz.

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00

Gizlilik

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu