İçindekiler
Tıpta Hizmet Kusuru (Malpraktis) Nedir? Nasıl Tespit Edilir?
Kusur – Tıbbi Komplikasyon Ayrımı Nasıl Yapılır?
Doktor hizmet kusuru, tıbbi uygulamalarda sağlık profesyonellerinin mesleki standartlara uymayarak hastalara zarar vermesi durumunu ifade eder. Bu kavram, sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan güvenin sarsılmasına neden olabilir. Malpraktis, yalnızca bir hata değil; aynı zamanda hastanın tedavi sürecinde yaşadığı olumsuz deneyimlerin bir sonucudur. Peki, malpraktis nedir ve nasıl tespit edilir?
TTB (Türk Tabipler Birliği) Hekimlik Meslek Etiği Kuralları
Hekimliğin Kötü Uygulanması (Malpraktis) Madde 13 – Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi “hekimliğin kötü uygulaması” anlamına gelir.
Doktor Hizmet Kusurunun Tanımı
Doktor hizmet kusuru, bir sağlık profesyonelinin mesleki standartlar ve etik kurallarına aykırı hareket etmesi neticesinde hastaya zarar vermesi durumunu ifade eder. Bu tür bir durum, genellikle tedavi süreçlerinde yaşanan hatalar, yanlış teşhisler veya yetersiz bilgilendirmeler sonucunda ortaya çıkar. Malpraktis, yalnızca tıbbi hatalarla sınırlı değildir; aynı zamanda sağlık hizmetlerinin sunumunda yaşanan ciddi eksiklikleri de kapsar.
Malpraktis vakalarının tespiti için, hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Bu noktalar arasında, tedavi sürecinde yaşanan olumsuz sonuçlar, yanlış tedavi uygulamaları ve yetersiz bilgilendirme gibi durumlar yer alır. Bu tür belirtiler, hastaların sağlık hizmeti sunan profesyonellerin yeterliliği hakkında soru işaretleri oluşturmasına neden olabilir.
Hizmet kusuru olarak açıklanmaya başlanan malpraktis, “hekimin dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi” şeklinde izah edilir ve Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesinde “suçta manevi unsurlar”dan olan “taksir” konusu, meslek sahibinin bu ihlalini kapsayan genel hüküm olarak görülür:
5237 Sayılı Kanun Madde 22 – Taksir: “Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir”
765 Sayılı MÜLGA Türk Ceza Kanunu Md. 455 – “Tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik veya nizamat ve evamir ve talimata riayetsizlik ile bir kimsenin (ölümüne)..”
Örneğin, bir doktorun hastanın sağlık geçmişini göz ardı ederek bir tedavi yöntemi uygulaması veya gerekli testleri yapmadan bir teşhis koyması, malpraktis olarak değerlendirilebilir.
Malpraktis Belirtileri
Malpraktis, yani doktor hizmet kusuru, hastaların sağlığını olumsuz etkileyen bir durumdur. Ancak, bu durumu tespit etmek bazen oldukça zor olabilir. Hastalar, tedavi sürecinde yaşadıkları olumsuzlukları dikkatlice gözlemleyerek malpraktis belirtilerini fark edebilirler. Bu belirtiler, genellikle tedavi sürecinin beklenmedik sonuçları olarak ortaya çıkar ve hastaların dikkat etmesi gereken önemli işaretlerdir. Malpraktis belirtilerini tespit etmek için aşağıdaki durumlara dikkat edilmesi gerekmektedir:
- Aşırı ağrı veya rahatsızlık: Tedavi sonrası beklenmedik bir şekilde artan ağrı, yanlış bir tedavi uygulandığını gösterebilir.
- İyileşme sürecinin uzaması: Normalde kısa sürede iyileşmesi beklenen bir durumun uzun sürmesi, malpraktis olasılığını artırır.
- Yan etkiler: Tedavi sırasında beklenenin dışında yan etkiler yaşanması, uygulanan tedavi ile ilgili sorunlar olabileceğini gösterir.
Bu işaretlerin yanı sıra, hastaların yetersiz bilgilendirme durumunda da dikkatli olması gerekir. Doktorlar, hastalarına tedavi süreci hakkında yeterince bilgi vermezse, hastalar tedavi sürecinin olası sonuçlarını anlamakta zorlanabilirler. Bu, hastaların kendi sağlıklarıyla ilgili bilinçli kararlar almalarını engelleyebilir. Özellikle, hastaların tedavi sürecinde karşılaştıkları sorunları doktorlarıyla açıkça paylaşmaları büyük önem taşır.
Yanlış tedavi uygulamaları da malpraktis durumunun en yaygın sebeplerindendir. Örneğin, bir hastaya yanlış ilaç verilmesi veya yanlış bir cerrahi müdahale yapılması durumunda hastanın sağlığı ciddi şekilde tehlikeye girebilir. Bu tür durumlar, sadece hastanın fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda psikolojik durumunu da olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla, hastaların yaşadıkları her türlü olumsuz durumu kaydetmesi ve gerektiğinde bu bilgileri hukuki süreçlerde kullanması önemlidir.
Malpraktis belirtileri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için aşağıda bazı sıkça sorulan sorular ve cevapları bulunmaktadır:
- Malpraktis belirtileri nelerdir? – Aşırı ağrı, iyileşme süresinin uzaması ve beklenmedik yan etkiler malpraktis belirtileri arasında yer alır.
- Hangi durumlar malpraktis olarak değerlendirilebilir? – Yanlış tedavi uygulamaları ve yetersiz bilgilendirme gibi durumlar malpraktis kapsamına girer.
- Malpraktis durumunda ne yapmalıyım? – Öncelikle yaşadığınız durumu doktorunuza bildirip, gerekirse hukuki destek almanız önerilir.
Hastaların Dikkat Etmesi Gereken İşaretler
Malpraktis durumunu tespit etmek, hastalar için oldukça önemlidir. Hastalar, tedavi sürecinde yaşadıkları olumsuzlukları gözlemleyerek potansiyel bir malpraktis durumunu fark edebilirler. Bu noktada, dikkat edilmesi gereken bazı kritik işaretler bulunmaktadır. Örneğin, eğer tedavi sonrası beklenen iyileşme gerçekleşmiyorsa, bu durum bir sorun olduğunu gösteriyor olabilir. Ayrıca, yan etkiler veya komplikasyonlar beklenenden fazla ve şiddetliyse, bu da bir malpraktis işareti olabilir.
Hastaların gözlemlemesi gereken diğer bir önemli nokta ise, tedavi sürecinde yeterince bilgilendirilmemek durumudur. Eğer doktorunuz, tedavi seçenekleri hakkında sizi tatmin edici bir şekilde bilgilendirmediyse veya sorularınıza yanıt vermekte isteksiz davranıyorsa, bu durum da dikkate alınmalıdır. Bilgilendirme eksikliği, hastanın tedavi sürecinde yanlış kararlar almasına neden olabilir.
Ayrıca, yanlış tedavi uygulamaları da malpraktis belirtileri arasında yer alır. Örneğin, eğer doktorunuz size önerdiği tedavi yönteminin bilimsel bir temeli yoksa ya da alternatif tedavi yöntemlerini uyguluyorsa, bu durum ciddi bir tehlike arz edebilir. Hastaların, tedavi sürecinde karşılaştıkları yanlış uygulamaları ve yetersiz bilgilendirmeyi dikkatle değerlendirmeleri gerekmektedir.
Son olarak, hastalar ayrıca belirgin bir iyileşme göstermeyen bir tedavi süreci yaşıyorlarsa, bu durum da sorgulanmalıdır. Tedavi sürecinde yaşanan her türlü olumsuzluk, hastaların dikkat etmesi gereken önemli bir işarettir. Bu tür durumlarda, hastaların kendi sağlıklarını korumak adına gereken adımları atması büyük bir önem taşır.
- Malpraktis belirtileri nelerdir? Yanlış tedavi, yetersiz bilgilendirme ve beklenmeyen komplikasyonlar malpraktis belirtileridir, ancak doğrudan malpraktis sayılmamaktadır.
- Malpraktis durumunda ne yapmalıyım? Öncelikle doktorunuzla durumu görüşmeli, gerekiyorsa hukuki destek almayı düşünmelisiniz.
- Malpraktis davası açmak zor mu? Evet, malpraktis davaları karmaşık olabilir; hukuki destek almak bu süreçte önemlidir.
Yanlış Tedavi Uygulamaları
Yanlış tedavi uygulamaları, malpraktis durumlarının en yaygın sebeplerinden biridir. Sağlık profesyonellerinin, hastaların durumunu doğru bir şekilde değerlendirmemesi veya uygun tedavi yöntemlerini uygulamaması sonucu, hastalar ciddi zararlar görebilir. Örneğin, bir hastanın belirtilerini yanlış yorumlayarak, gereksiz bir cerrahi müdahale yapılması, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan büyük travmalara yol açabilir.
Bunun yanı sıra, yanlış ilaç reçeteleri de sıkça karşılaşılan bir durumdur. Yanlış dozajlar veya hastanın sağlık geçmişine uygun olmayan ilaçların verilmesi, sağlık sorunlarını daha da derinleştirebilir. Aşağıda, yanlış tedavi uygulamalarının bazı örneklerini bulabilirsiniz:
- Yanlış Tanı: Hastanın durumu hakkında yanlış bir değerlendirme yapılması, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir.
- Yanlış İlaç Kullanımı: Hastaya yanlış ilaç verilmesi veya yanlış dozda ilaç kullanması, ciddi yan etkilere yol açabilir.
- Geç Kalınmış Müdahale: Acil müdahale gerektiren durumlarda zamanında müdahale edilmemesi, hastanın sağlığını tehlikeye atabilir.
Yanlış tedavi uygulamaları, bazen hastaların tedavi sürecinde yaşadığı komplikasyonlar ile karıştırılabilir. Ancak, bu iki durum arasında önemli bir fark vardır. Komplikasyonlar, tedavi sürecinin doğal bir parçası olarak ortaya çıkabilirken, yanlış tedavi uygulamaları doğrudan sağlık profesyonelinin hatasından kaynaklanır. Bu nedenle, hastaların tedavi süreçlerini dikkatle takip etmeleri ve herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında hemen sağlık profesyonellerine başvurmaları önemlidir.
Sonuç olarak, yanlış tedavi uygulamaları, hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu tür durumların önüne geçmek için, sağlık çalışanlarının mesleki standartlara uyması ve hastaların da tedavi süreçlerini dikkatlice izlemeleri gerekmektedir.
- Yanlış tedavi uygulamaları nelerdir? Yanlış tedavi uygulamaları, hastanın durumu hakkında yanlış değerlendirme, yanlış ilaç kullanımı ve geç kalınmış müdahale gibi durumları içerir.
- Malpraktis durumunda ne yapmalıyım? Eğer bir malpraktis vakası ile karşılaştığınızı düşünüyorsanız, hemen hukuki destek almanız önerilir.
- Malpraktis davası açmak için ne tür belgeler gereklidir? Tedavi sürecine dair tüm belgeler, raporlar ve iletişim kayıtları toplanmalıdır.
Yetersiz Bilgilendirme
Bilgilendirmenin yetersiz kalması, hastanın bilgilendirmede kayıtsız davranması, olası sonuçların tam anlaşılmaması, davalara konu vakaların en önemli sebeplerinden biridir. Hastalar, tedavi süreçleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarında, hem sağlıklarını riske atabilir hem de tedavi sürecine dair yanlış kararlar alabilirler. Doktorların, hastalarına tedavi yöntemleri, olası yan etkiler ve alternatif seçenekler hakkında açık ve net bilgi vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde, hastalar kendilerini çaresiz hissedebilir ve bu durum, tedavi sürecinin başarısını olumsuz etkileyebilir.
Örneğin, bir cerrahi işlem öncesinde hasta, operasyonun riskleri hakkında yeterince bilgilendirilmediğinde, bu durum ciddi sonuçlar doğurabilir. Hastalar, hangi adımların atılacağına dair bilgi sahibi olmadıklarında, duygusal ve psikolojik baskı altında kalabilirler. Bu da, tedaviye olan güvenlerini zedeler ve iyileşme süreçlerini olumsuz etkiler.
Yetersiz bilgilendirme ile ilgili olarak, hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:
- Doktorun, tedavi süreci hakkında yeterince bilgi vermesi.
- Hastanın, tedavi süreci ile ilgili sorular sormaktan çekinmemesi.
- Alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgi talep edilmesi.
- Olası yan etkiler ve komplikasyonlar hakkında açık bir iletişim kurulması.
Sonuç olarak, , hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri için ciddi sonuçlar doğurabilir. Sağlık hizmeti sunan kişilerin, hastalarına karşı şeffaf ve bilgilendirici bir yaklaşım benimsemeleri, tedavi süreçlerinin daha sağlıklı ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Hastalar ise kendilerini savunmak ve haklarını korumak adına, tedavi süreçleri hakkında daha fazla bilgi almak için her zaman cesur olmalıdırlar.
Tıbbi Komplikasyonlar ile Kusur Ayrımı
Tıbbi komplikasyonlar ve doktor hizmet kusuru (malpraktis) arasındaki ayrımı yapmak, hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri için son derece önemlidir. Bu aynı zamanda, açılacak muhtemel davanın da sonucunu bize önceden söyleyecek kadar belirleyici olur.
Tıbbi komplikasyonlar, bir tedavi sürecinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkabilir ve her zaman bir hatadan kaynaklanmaz. Örneğin, bir cerrahi işlem sonrası enfeksiyon gelişmesi, doktorun hatası değil, vücudun tepkisi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda, komplikasyonun ortaya çıkması doğal bir risk olarak kabul edilir.
Öte yandan, doktor hizmet kusuru, sağlık profesyonelinin mesleki standartlara uymaması sonucunda hastaya zarar vermesi durumudur. Örneğin, bir doktorun gerekli muayeneleri yapmadan veya hastayı yeterince bilgilendirmeden tedaviye başlaması, malpraktis olarak değerlendirilebilir. Bu tür durumlar, hastanın sağlığını tehlikeye atar ve hukuki sonuçlar doğurabilir.
ÖNEMLİ: Tıp biliminin ilerlemiş öngörülebilirlik ve komplike tedbirlere rağmen halen birçok belirsizliklere sahip olması, insan psikolojisi ve fizyolojisinin bireyden bireye değişen ve tıp uygulamasını doğrudan etkileyen bir faktör olması, cerrahi müdahalelerin hemen hepsinde riskler bulunması gibi nedenlerle tıbbi müdahalelerin olumsuz sonuçlanması doğrudan hekimin sorumluluğunu gerektirmemektedir.
Yargı Kararlarına Örnekler
Yargıtay 13.HD 25.04.2002, 2022/4560 Esas sy. Karar: “vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur”
Danıştay, 10.D, 27.03.2002, 2002/868 Esas sy. Karar: “Zarar gören kişinin hizmetten yararlanan durumunda olduğu ve hizmetin riskli bir nitelik taşıdığı hallerde idarenin tazmin yükümlülüğünün doğması için zararın idarenin ağır hizmet kusuru neticesinde meydana gelmiş olması gerekir”
Tıbbi komplikasyonlar ve kusur arasındaki ayrımı yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:
- Tanı ve Tedavi Süreci: Doktorun hastayı doğru bir şekilde değerlendirmesi ve uygun tedavi yöntemlerini seçmesi gerekir. Eğer bu süreçte bir hata yapılırsa, bu malpraktis sayılabilir.
- Hastanın Bilgilendirilmesi: Hastaların tedavi süreci hakkında yeterince bilgilendirilmesi, komplikasyonların ve kusurların ayırt edilmesinde kritik bir rol oynar.
- Risklerin Yönetimi: Her tıbbi müdahale belirli riskler taşır. Doktorun bu riskleri hastaya açıklaması ve yönetmesi gerekir.
Sonuç olarak, tıbbi komplikasyonlar ile doktor hizmet kusuru arasındaki farkı anlamak, hastaların haklarını korumak ve uygun sağlık hizmeti alabilmeleri için gereklidir. Bu ayrım, hem hukuki süreçlerde hem de sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Malpraktis Davası Açma Süreci
Dava açmak isteyen hastaların, tedavi sürecinde yaşadıkları sorunları detaylı bir şekilde belgelemeleri gerekir. Bu belgeler, hastane raporları, doktor notları ve tedavi sürecine dair diğer dokümanları içerebilir. Ayrıca, hastaların yaşadıkları belirtileri ve bu belirtilerin ne zaman başladığını not etmeleri de önemlidir. Bu bilgiler, dava sürecinde kritik bir rol oynayacaktır.
Davaların sonuçları, her zaman hastalar için olumlu olmayabilir. Bu nedenle, dava sürecine başlamadan önce, tüm olasılıkları değerlendirmek ve bir avukatla detaylı bir şekilde konuşmak son derece önemlidir. Unutulmamalıdır ki, her somut durum, kendine özgü koşullar ve sonuçlar barındırır.
Malpraktisten kaynaklı davalar, ceza ve hukuk davaları şeklinde görülebilir.
İlgili Mevzuattan Örnekler
Türk Ceza Kanunu Madde 83- (1) “Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin; a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması, gerekir.”
Türk Ceza Kanunu Madde 89- (1) “Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Türk Ceza Kanunu Madde 257- (1) “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Türk Borçlar Kanunu Madde 506- (2) “Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
(3) Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.”
- Malpraktis davası ne kadar sürer? – Dava süreci, mahkemenin yoğunluğuna ve delil durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
- Hangi belgeler gereklidir? – Hastane raporları, doktor notları ve tedavi sürecine dair belgeler gereklidir.
- Hukuki destek almak zorunlu mu? – Evet, hukuki destek almak sürecin doğru yönetilmesi açısından oldukça önemlidir.
Gerekli Belgeler ve Kanıtlar
Malpraktis davası açmak, karmaşık bir süreçtir ve bu süreçte doğru belgelerin ve kanıtların toplanması son derece önemlidir. Bu belgeler, davanın seyrini belirleyebilir ve hastanın haklarını savunmasına yardımcı olabilir. İlk olarak, hastanın tedavi sürecine dair tüm belgeleri toplaması gerekmektedir. Bu belgeler arasında hastane raporları, muayene notları, laboratuvar sonuçları ve tedavi protokolleri yer almaktadır. Ayrıca, hastanın tedavi sürecinde yaşadığı olumsuzlukları belgelemek için fotoğraflar ve videolar da önemli kanıtlar olabilir.
Hastalar, malpraktis davası açmadan önce aşağıdaki belgeleri hazırlamalıdır:
- Hastane ve doktorla yapılan tüm yazışmalar ve görüşme kayıtları
- Ödeme belgeleri ve fatura kayıtları
- Tanı ve tedavi süreçlerini gösteren belgeler, epikriz, patoloji/sitoloji raporu, görüntülemeler, tahliller..
- Şahit ifadeleri (varsa)
Bu belgeler, davanın güçlü bir temel oluşturmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, hastanın yaşadığı zararların ve tıbbi komplikasyonların belgelenmesi, davanın kabul edilme şansını artırır.
Unutulmamalıdır ki, her malpraktis davası kendine özgü dinamiklere sahip olabilir. Bu nedenle, hastaların hukuki destek alarak hangi belgelerin toplanması gerektiği konusunda uzman görüşü alması önerilir. Avukatlar, gerekli belgelerin yanı sıra, davanın nasıl ilerleyeceği hakkında da hastaları bilgilendirebilir. Bu süreçte hukuki destek almak, hastaların haklarını korumak ve adalet arayışında daha etkili olmalarını sağlar.
Sonuç olarak, malpraktis davası açmak için gerekli belgeler ve kanıtlar, sürecin en kritik noktalarından birini oluşturur. Bu belgelerin eksiksiz bir şekilde toplanması, dava sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için zorunludur. Hastalar, bu noktada dikkatli olmalı ve tüm belgeleri titizlikle hazırlamalıdır.
Hukuki Destek Almanın Önemi
Malpraktis davaları, karmaşık hukuki süreçlerdir ve bu süreçlerde hukuki destek almak, hastaların haklarını korumak açısından son derece kritik bir rol oynar. Bir avukatın rehberliği olmadan, davanın nasıl ilerleyeceği ve hangi adımların atılması gerektiği konusunda belirsizlik yaşanabilir. Bu nedenle, doğru avukatı seçmek ve hukuki danışmanlık almak, sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi için elzemdir.
Hukuki destek almanın başlıca faydaları arasında, süreç boyunca yaşanabilecek olumsuzlukların en aza indirilmesi yer alır. Avukatlar, malpraktis davalarında hangi belgelerin toplanması gerektiği, hangi kanıtların sunulması gerektiği ve mahkemede nasıl bir strateji izlenmesi gerektiği konusunda hastalara yol gösterir. Bu süreçte, hastaların karşılaşabileceği bazı önemli noktalar şunlardır:
- Doğru Bilgilendirme: Avukat, hastanın durumunu ve haklarını net bir şekilde anlamasına yardımcı olur.
- Stratejik Planlama: Dava sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair bir yol haritası oluşturur.
- Kanıt Toplama: Davanın güçlenmesi için gerekli belgelerin ve kanıtların toplanmasına rehberlik eder.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
GİZLİLİK
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.