Ceza HukukuTürk Ceza Kanunu

Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti

Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesi uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve kaçakçılığı suçunu düzenlemektedir.

İlgili maddede düzenlenen suçun faili, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak uyuşturucu veya uyarıcı madde imal eden, ithal eden, ihraç eden, satan, nakleden, ileten, bulunduran veya depolayan kişidir. Bu suçun işlenmesi, kanuni izin olmaksızın uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin üretimi ve ticaretinin yapılması şeklinde tamamlanır. İlgili suçun mağdurları, genel halk ve uyuşturucu veya uyarıcı madde alan veya almaya teşvik edilen kişilerdir.

Bu suçun manevi unsuru, failin kastıdır. Failin uyuşturucu veya steroidleri bilmesi ve üretmesi, ithal etmesi, ihraç etmesi, satması, taşıması, taşıması, depolaması veya kişi ve kurumlara iletmesi gerekir.

Maddede düzenlenen suçun cezası ise, madde içeriğinde failin işlediği eyleme ve eylemin niteliğine göre değişmektedir.

İlgili Kanun Metni

“…Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti
Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(64)67 (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza
bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır…”

Suçun Ağırlaştırıcı Unsurları

Bu suçun cezasında artırım sebepleri de vardır. Bunlar şunlardır:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin gibi ağır nitelikteki maddeler olması,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretinin okul, yurt, hastane gibi toplu bulunulan yerlerde yapılması,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte yapılması,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretinin suç işlemek için teşkil olunan örgüt aracılığıyla işlenmesi.

Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti Suçu Emsal Yargıtay Kararları

KARAR 1

YARGITAY 20. CEZA DAİRESİ Esas : 2018/938 Karar : 2018/3955 Tarih : 3.10.2018

  • TCK 188. Madde
  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu

5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alınarak, CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile temyiz dilekçesinde;

Sanık müdafiilerinin; “ele geçen maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmadığını, tanıklar … ile …’nun mahkemede beyanlarının alınmadığını, sanık ve tanıkların HTS kayıtlarının getirtilmesi gerektiğini, uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği yerde keşif yapılmadan karar verildiğini, tutanak tanıklarının dinlenmediğini, sanığın ceza sorumluluğunun var olup olmadığına ilişkin rapor alınmadığını, sanığın başka bir suçtan tutuklu olması nedeniyle duruşmadan bağışık tutulma yönünde bir talebi de olmadığı halde hükmün sanığın yokluğunda verildiğini,

TCK’ nın 62. maddesinin uygulanmamasının hakkaniyete ve Yargıtay İçtihatlarına aykırı olduğunu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi kararının hukuka aykırı olduğunu” belirtmeleri karşısında, temyiz isteminin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede,

27.03.2015 tarih ve 6638 sayılı Kanunun 11. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinde yapılan düzenlemeye göre 4. fıkranın a) ve b) bentlerinin aynı fiille ihlal edilmesi durumunda hükmedilen temel cezanın bir kez artırılabileceği, ancak birden çok bentte düzenlenen kuralın ihlal edilmiş olması nedeniyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

1- Ceza ve İnfaz Kurumunda başka bir suçtan tutuklu olduğu anlaşılan sanığın ve müdafiinin duruşmadan bağışık tutulma hususunda beyanı olmaksızın, son oturumda hazır bulundurulmaksızın yokluğunda yargılamaya devam edilip hükümlülüğüne karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,

2-Sanığın savunmasında, olay yeri yakınında yerde bulunan uyuşturucu maddenin kendisine ait olmadığını, suç yerine kullanmak için uyuşturucu madde almaya gittiğini, … ile birlikte uyuşturucu satın alacakları şahsı beklerken yakalandıklarını belirterek tutanak içeriğini kabul etmemesi karşısında; … ve … ile olay tutanağında imzası bulunan tutanak tanıklarının usulünce duruşmaya çağrılarak beyanlarının alınması, … hakkındaki soruşturma dosyasının getirtilerek dosya içine konulması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,

3- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK’nın 53/b maddesinin uygulanmaması,

Kanuna aykırı, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nin 07.11.2017 tarihli, 2017/2239 esas ve 2017/1999 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenlerine göre sanığın salıverilme isteminin reddine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR 2

YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ Esas : 2018/1864 Karar : 2018/6293 Tarih : 20.09.2018

  • TCK 188. Madde
  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu

Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasında “ham afyon, hazırlanmış afyon, tıbbi afyon ve bunların müstahzarları Türk Ceza Kanunu’nun uygulanmasında uyuşturucu maddelerden sayılır” hükmünün öngörüldüğü; 13.01.1964 tarihli ve 1963/2- 1964/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda “765 sayılı TCK’nın 403/6. maddesinde sayılmayan maddelerin bu bent kapsamında değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği”;

“afyon sakızı veya ham afyonun” 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 1 ve 3. fıkraları kapsamında “uyuşturucu madde” olmasına rağmen, aynı maddenin 4. fıkrası kapsamına girmediği, bu konuda afyon sakızının (ham afyonun) içerdiği etken maddenin dikkate alınamayacağı gözetilmeden; Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen 28.09.2009 tarihli 1901 karar sayılı raporda, suç konusu maddenin “afyon sakızı” (ham afyon) olduğunun ve “morfin” içerdiğinin belirtilmesi nedeniyle sanığın cezasının 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrası uyarınca artırılması,

Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR 3

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 18/02/2019; 2019/759 E.-2019/968 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı’nın 27.02.2008 tarihli raporuna göre; sanığın üzerinde ele geçirilen 2 adet tabletin “clonazepam” aktif maddesini içeren Rivotril isimli ilaç olduğu, TCK’nın 188. maddesinin 6. fıkrasında öngörülen suç saklı kalmak üzere, bu maddenin “kullanmak amacı ile bulundurulmasının” suç oluşturmayacağı ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle de saptanamadığı gözetilmeden, sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan beraati yerine 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.

D) Karar :

Açıklanan nedenlere göre; İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2013/298-1365 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’ nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak; sanığın BERAATİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR 4

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 15.03.2018; 2016/2494 E.-2018/2658 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

Dosya içeriğine göre; 06.10.2015 günü “Alaşehir İlçesi … İlköğretim Okulu köşesinde kırmızı renkli şarzlı motorsiklet ile bekleyen … isimli şahısın üzerinde çok miktarda uyuşturucu hap bulunduğu” yönünde alınan ihbar üzerine kolluk görevlilerinin belirtilen yerde yaptıkları araştırma esnasında, bahse konu … İlköğretim Okulu yanında bulunan bulvar üzerinde motorsiklet ile seyir halinde olduğu görülen sanığın durdurulduğu ve yapılan üst aramasında 42 adet uyuşturucu hap ve net 0,162 gram esrar ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında;

Sanığın 06.10.2015 tarihli olayda bahse konu okula 200 metre mesafe içerisinde motorsikleti ile seyir halinde iken iradesi dışında durdurulduğu, sanığın söz konusu yerde uyuşturucu maddeyi satma, satışa arzetme, başkalarına verme, üzerindeki uyuşturucu maddelerle orada durma ve bekleme gibi bir hareketinin kanıtlanamadığı ve 15.10.2015 tarihli olayda ise, diğer sanık …’in suçuna iştirak ettiğine ilişkin kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak,

TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen yerlerin yakınında TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası kapsamında iradeli bir eyleminin tespit edilmediği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin (4). fıkrasının (b) bendi gereğince artırım yapılarak fazla cezaya hükmolunması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, re’sen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00

GİZLİLİK

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu