İçindekiler
- 1 Bilişim Hukuku
- 2 Bilişim Avukatı
- 3 Bilişim Suçu
- 3.1 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunundaki Bilişim Suçları
- 3.1.0.1 Hukuka Aykırı Olarak Bilişim Sistemine Girme veya Sistemde Kalma Suçu
- 3.1.0.2 Bilişim Sistemine Girme Suçunun Cezası
- 3.1.0.3 Bilişim Sisteminin İşleyişinin Engellenmesi, Bozulması, Verilerin Yok Edilmesi veya Değiştirilmesi Suçu
- 3.1.0.4 Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme Veya Değiştirme Suçunun Cezası
- 3.1.0.5 Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu
- 3.1.0.6 Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası
- 3.1.0.7 Yasak Cihaz veya Program Kullanma Suçu
- 3.1.1 Bilişim Suçları Avukatı
- 3.1.2 Bilişim Avukatı Hangi Sorunlara Çözümler Sunar?
- 3.1 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunundaki Bilişim Suçları
- 4 Bilişim Avukatı Ararken Dikkat Etmeniz Gerekenler
Bilişim Hukuku
Bilişim hukuku, başta internet olmak üzere tüm bilişim teknolojilerinin gelişmesi ile paralellik gösteren ve sürekli bir şekilde gelişme içerinde olan karma bir hukuk dalıdır. İnternet teknolojilerinin de yaygınlaşması sonucunda bilişim yoluyla işlenen suçlar da artış göstermektedir. Bilişim avukatı bilişim araçlarının konusunu oluşturduğu birçok hukuki işlemle ilgilenir. Bu nedenle alanında uzmanlaşmış bir bilişim avukatının faaliyet alanına giren hukuki işlemler oldukça geniş kapsamlıdır. Genellikle ortalama bir bilişim avukatının çalışma alanına giren durumlar ise şunlardır:
- Bilişim suçları veya diğer bir deyişle siber suçlar.
- Özel hayatın ihlali nedeniyle internetten içerik kaldırma.
- Marka Hakkı İhlali Nedeniyle İçerik Kaldırma
- Elektronik tespit işlemleri.
- İçerik ve yer sağlayıcılarına yasal danışmanlık hizmeti.
- Bilişim suçlarına ilişkin ceza davaları
Bilişim Avukatı
Bilişim teknolojileri, bilginin elektronik ve teknolojik araçlar kullanılarak ve veriler sayısallaştırılarak aktarılmasıdır. Bu kapsamda bilişim kavramı, kişisel bilgisayarlar, akılı telefonlar, tabletler gibi teknolojik araçlarla yapılan veri aktarımlarını ifade etmektedir. Bunun yanında başta Facebook, twitter, instagram, youtube vb. sosyal medya platformları ile e-mail ve telegram, whatsapp vb. uygulamalar da bilişim sistemi olarak kabul edilmektedir. Bu sistemler üzerinden işlenen siber suçlara veya özel hukuka ilişkin davalara yönelik olarak çalışan avukatlara bilişim avukatı denilmektedir.
Bilişim avukatı kavramının yanında genel kullanım itibariyle bilişim suçları avukatı ya da siber suçlar olarak da anıldığı görülmektedir. Bununla beraber bilişim avukatı kavramı, sadece ceza hukukuna ilişkin mevzuatta tanımlanan bir uzmanlık alanı olmadığı bu alana çok uzak kişilerce bilgisizce söylense dahi uygulama itibariyle bilişim hukukunun dolandırıcılık, siber zorbalık, telif ve marka hakkı ihlalleri gibi birçok konuyu kapsaması nedeniyle bilişim avukatlığının da kendi içinde bir alanda olduğu gerçeğini kabul etmek gerekmektedir. Şunu önemle belirtmek gerekir ki bilişim hukuku sadece siber suçlardan ibaret değildir. O nedenle siber suçlar avukatı da hiçbir şekilde bilişim avukatı kavramını karşılamamaktadır.
Bilişim Avukatı Çalışma Alanları
Alanında uzman bir bilişim avukatının, konusu bilişim teknolojileri olan her türlü dava ve hukuki işlemle ilgilenmesi ve çözüm üretebilmesi beklenir. Başta, bilişim sistemine girme suçu, bilişim sistemini engelleme, bozma ve yok etme suçu, yasak program kullanma suçu ve kredi kartının kötüye kullanılması suçlarına yönelik yasal süreçlerde bunun yanında Facebook, Twitter, Instagram, Whatsapp veya başka sosyal medya araçları üzerinden işlenen suçlar bilişim avukatının çalışma alanlarına girmektedir.
İnternet teknolojileri ve sosyal medya kullanımının artmasıyla bu platformlardan hakaret, tehdit, şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suçların işlenmesi de artmıştır. Bilişim avukatı sosyal medya üzerinden işlenen suç ve haksız fiillere karşı da gereken yasal süreci üstlenebilmektedir.
İzinsiz olarak paylaşılan ve yayılan fotoğraf, video vs. içeriklerin internetten kaldırılması da aynı şekilde bilişim avukatının ilgilendiği konulardandır. Video, fotoğraf ya da yazışmaların izinsiz olarak yayılması halinde bu içeriklerin kaldırılması için gerekli işlemleri yapabilir. Ayrıca kişi ve firmaların itibarları kötü etkileyecek gerçek dışı veya ölçüsüz haberlerin veya yorumların internet ortamından kaldırılmasını da sağlayabilir.
Özellikle boşanma davalarında, başka bir çok özel hukuk davasında bilişim sistemlerinden yapılan yazışmalar, görüntüler ve kayıtlar delil niteliği taşıyabildiğinden özel hukuka yönelik davalarda etkili olabilmektedir.
Bilişim Suçu
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olan bilişim suçları şunlardır:
- TCK M. 243, Bilişim Sistemine Girme Suçu,
- TCK M. 244, Sistemi Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu,
- TCK M. 245, Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçu,
- TCK M. 245/A, Yasak Cihaz veya Program Kullanma Suçu,
- TCK’m. 135, Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu,
- TCK M. 136, Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu,
- TCK M. 138, Verilerin Yok Edilmemesi Suçu,
- TCK M. 124, Haberleşmenin Engellenmesi Suçu,
- TCK M. 132, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu,
- TCK M. 142. Bilişim Sisteminin Kullanılması Yoluyla İşlenen Hırsızlık Suçu,
- TCK M. 158. Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Yoluyla İşlenen Dolandırıcılık Suçu.
Konuyu en basitinden ceza hukuku bakımından ele alarak başlarsak, bilişim alanındaki suçlar, bu hukuk dalının en güncel ve en hızlı değişim gösteren konularından birini oluşturmaktadır. Bundan yıllar önce hiç veya açıkça öngörülemeyen ve dolayısıyla suç tipleri arasında düzenlenmeyen birtakım yeni fiiller ortaya çıkabildiği gibi, mevcut suç tipleriyle öngörülen fiillerin yeni yöntemlerle işlenmesi de söz konusu olabilmektedir. Bu bağlamda kanun koyucunun da bu alandaki değişim ve gelişmelere paralel olarak mevcut düzenlemelerini değiştirmesi ya da yeni düzenlemeler yapması gerekmiştir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunundaki Bilişim Suçları
5237 sayılı Türk Ceza Kanununda izinsiz bilişim sistemine girme suçunun düzenlemesiyle birlikte, hukuk sistemimizde, Avrupa Siber Suç Sözleşmesi’nin 2. maddesinde öngörülen hukuka aykırı erişim düzenlemesiyle de paralellik sağlanmıştır.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 29.04.2004 tarihinde kabul edilmiş ve 01.06.2005 tarihinde de yürürlüğü girmiştir. 5237 sayılı yasada bilişim suçları onuncu bölümde “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında, Kanunun ikinci kitabının “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmında yer almaktadır. Bilişim alanında suçlar bölümünde; hukuka aykırı olarak bilişim sistemine girme ve sistemde kalma suçu, bilişim sisteminin işleyişinin engellenmesi, bozulması, verilerin yok edilmesi veya değiştirilmesi suçu, bilişim sistemi aracılığıyla hukuka aykırı yarar sağlama suçu, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ve yasak cihaz veya program kullanma suçu yer almaktadır.
Bilişim yoluyla işlenen diğer suçlar ise; kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, verilerin yok edilmemesi suçu, haberleşmenin engellenmesi suçu, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, bilişim sisteminin kullanılması yoluyla işlenen hırsızlık suçu ve bilişim sistemlerinin kullanılması yoluyla işlenen dolandırıcılık suçudur.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda “Bilişim alanında suçlar” bölümünde düzenlenen suç tipleri sırasıyla:
- TCK M. 243, Bilişim Sistemine Girme Suçu,
- TCK M. 244, Sistemi Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu,
- TCK M. 245, Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçu,
- TCK M. 245/A, Yasak Cihaz veya Program Kullanma Suçudur.
Hukuka Aykırı Olarak Bilişim Sistemine Girme veya Sistemde Kalma Suçu
Kanun maddesinde bilişim sistemlerine hukuka aykırı şekilde giren veya orada kalan kişi veya kişiler hakkında cezai yaptırım uygulanacağı belirtilmiştir. Sisteme girme suçu uygulamada genellikle, şirketlerin hesaplarındaki veya veri tabanlarındaki bilgileri ve verileri elde etmek amacıyla işlenmektedir. Bununla beraber kişilerin İnternet üzerindeki bilgilerinin saklı olduğu hesaplara hukuka aykırı olarak erişim sağlamasıdır.
Bilişim sistemine girme suçunun düzenlendiği ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 243. maddesinin metni şu şekildedir:
(1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içeriği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bilişim Sistemine Girme Suçunun Cezası
Suçun temel halinin gerçekleştirilmesi hâlinde faile seçenekli bir yaptırım öngörülmüştür. Bu bağlamda fail veya failler bir yıla kadar hapis cezasıyla veya adli para cezası ile cezalandırılabilecektir. Yine bununla beraber kanundaki açık hüküm gereğince de hâkimin her iki cezaya da aynı anda hükmetmesi mümkün değildir.
Suçun ikinci fıkrada düzenlenen daha az cezayı gerektiren nitelikli hâlinin vücut bulması durumunda ise, suçun temel şekli için öngörülen cezanın yarı oranına kadar indirilmesi kabul edilmiştir. Bu durumda faile ister hapis cezası ister adil para cezası verilmiş olsun, her ikisi de ikinci fıkrada belirtilen halin söz konusu olması durumunda yarı oranına kadar indirilecektir.
Suçun üçüncü fıkrasında daha fazla cezayı gerektiren bir nitelikli hâl olarak söz konusu durumun gerçekleşmesine bağlı olarak, faile verilecek ceza altı ay ile iki yıl arasındadır. Yine Türk Ceza Kanununa uyarınca bu suçlar nedeniyle tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamayacağı gibi Türk Ceza Kanunu m.246’daki düzenleme uyarınca bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.
Bilişim Sisteminin İşleyişinin Engellenmesi, Bozulması, Verilerin Yok Edilmesi veya Değiştirilmesi Suçu
Sistemin çalışmasına engel olunması, sistemin çalışmasını önleme amaçlı verilerinin yok edilmesi veya zarar verilmesi halinde cezai yaptırım öngörülmüş olup, örneğin; kişilere sosyal medya hesapları veya elektronik posta üzerinden mesaj veya gönderi üzerinden eklenti dosyaları vs. her türlü yöntemle virüs ve benzer tüm kötü amaçlı yazılım sızdırılması yöntemleriyle sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçunun işlenmesi mümkündür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 244. maddesinde bilişim alanındaki bir diğer suç tipi olarak sistemi engelleme; bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu şu şekilde düzenlenmiştir:
(1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme Veya Değiştirme Suçunun Cezası
Birinci fıkra kapsamında suç işleyen fail için bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, eğer failin eylem veya eylemleri ikinci fıkra kapsamında olduğu durumda ise faile altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülmüştür.
Bununla beraber bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi hâlinde ise verilecek cezanın yarı oranında arttırılması da hükme bağlanmıştır.
Son olarak suçun dördüncü fıkra kapsamında olduğu durumlarda ise, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu
Banka veya kredi kartı sahiplerinin rızası veya haberi olmaksızın para yatırması, çekmesi, havale yapması, döviz alma-satması halinde suç işlenebileceği gibi uygulamada genellikle mağazadan kartla ile yapılan alışverişlerde müşterinin karta dair bilgilerinin kopyalaması, ATM’lerde para çekilirken kullanılan sistem ile kart bilgilerinin kopyalanması ya da bilgisayardan kart bilgilerinin alınması halinde suç işlenmiş olacaktır. Bununla beraber ele geçirilen kart ve hesap bilgilerinin bilişim yoluyla hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarında araç olarak kullanılması nedeniyle, ele geçirilen kartların gerçek sahiplerinin de haksız bir şekilde yargılanmaları da günümüzde sıklıkla görünmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 245. Maddesinde banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu şu şekilde düzenlenmiştir.
(1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Birinci fıkrada yer alan suçun; a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın, c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(5) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.
Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası
Ceza Birinci fıkra kapsamındaki fiiller bakımından hem adli para cezası hem de hapis cezası öngörülmüştür. Bu kapsamdaki fiillerin faili üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. İkinci, fıkra kapsamındaki fiillerin faili, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Üçüncü fıkra kapsamında fiili gerçekleştiren kişi dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca söz konusu suçun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de hükmolunacaktır.
Yasak Cihaz veya Program Kullanma Suçu
Yasal cihaz ve program kullanma suçu bilişim suçlarının işlenmesinde araç olarak kullanılan keylogger vb. programları kapsamakta olup, fikir ve sanat eserleri kanununda düzenlenen lisanssız program kullanma suçu ile karıştırılmamalıdır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 245/A Maddesinde banka yasak cihaz veya program kullanma suçu şu şekilde düzenlenmiştir.
(1)Bir cihazın, bilgisayar programının, şifrenin veya sair güvenlik kodunun; münhasıran bu Bölümde yer alan suçlar ile bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenebilen diğer suçların işlenmesi için yapılması veya oluşturulması durumunda, bunları imal eden, ithal eden, sevk eden, nakleden, depolayan, kabul eden, satan, satışa arz eden, satın alan, başkalarına veren veya bulunduran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır
Bilişim Suçları Avukatı
Bilişim Suçları Avukatı veya diğer bir deyişle siber suçlar avukatı Türk Ceza Yasasında düzenlenmiş doğrudan bilişim alanında suçlar ve dolaylı bilişim bağlantılı suçlarla ilgili şikayet, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında hizmet vermektedir. Özetle bilişim suçlarına ilişkin ceza davalarında etkinlerdir.
Bilişim Avukatı Hangi Sorunlara Çözümler Sunar?
Ancak alanında uzman bir bilişim avukatının ilgilendiği alanlar sadece bunlarla ilgili olmayıp aşağıda sayılanlar ve bilişim teknolojilerinin gelişimiyle de ortaya çıkabilecek birçok yeni soruna da çözüm sağlamak bir bilişim avukatının çalışma alanları arasındadır.
Bizler, bilişim avukatı sıfatıyla aşağıda yer alan tüm sorunlara çözümler üretebilmekteyiz.
- İnternet Yayıncılığı, İnternetteki Olumsuz veya Telif Hakkı İhlali İçeren İçeriklerin Kaldırılması, Erişimin Engellenmesi,
- Marka Hakkı İhlali Nedeniyle İçerik Kaldırma,
- Tasarım Hakkı İhlali Nedeniyle İçerik Kaldırma,
- Telif Hakkı İhlali Nedeniyle İçerik Kaldırma,
- Alan Adı İhtilafları, (.com, .com.tr Alan Adlarının Geri Alınması)
- Alan Adı İptal Davaları,
- Markaların Alan Adı Olarak Taklit Edilmesiyle İlgili İhtilaflar.
- Alan Adlarının İptaliyle İlgili Kurum Kararlarının İptali Davaları.
- Sosyal Medya Hesaplarının Korunması (sahte twitter, facebook, instagram, youtube Hesaplarının Kapatılması veya Geri Alınması.)
- Markanızın Sosyal Medya ve Internet Ortamında Taklitlerine Karşı Hukuki İşlemler.
- Olumsuz Haber, İçerik ve Videoların İnternet Ortamında Kaldırılması.
- İnternet Ortamında Telif Hakkı İhlallerinin Engellenmesi,
- Telif Hakkı İhlali Nedeniyle İçerik Kaldırma ve Erişimin Engellenmesi,
- Internet Üzerinden Yapılan Marka İhlallerinin Önlenmesi,
- Bilişim Sisteminin Hukuka Aykırı İhlali, Bozulması, Engellenmesi, Bilişim Sistemindeki Verilerin Kopyalanması, Yok Edilmesi Gibi Bilişim Suçları İle Her Türlü Hukuki Mücadelenin Sağlanması,
- E-Ticaret, Alan Adlarına İlişkin Haksız Rekabet Uyuşmazlıklarının Giderilmesi,
- İnternet Üzerinde Meydana Gelen Kişilik Hakkı İhlali ve Özel Yaşamın İhlali Gibi Durumlarda Yasal Destek Sağlanması ve Buna Yönelik Erişimin Engellenmesi Sürecinin Takibi.
- E-Ticarette Tüketicinin Hakları ve Satıcının Yükümlülükleri,
- İnternet Ortamında Haksız Rekabet,
- İnternet Ortamında Telif Hakkı İhlalleri,
- İnternet Ortamında Marka ve Tasarım Hakkı İhlalleri,
- İnternet’te Yayınlanan Eserlere İlişkin Fikri Haklar,
- Elektronik Sözleşmeler, Çerez Politikaları,
- KVKK ve GDPR.
Bilişim Avukatı Ararken Dikkat Etmeniz Gerekenler
Hangi alanla ilgili olursa olsun, internet teknolojilerini ve arama motorlarını kullanırken sizleri yanıltabilecek başlıklara karşı dikkatli ve şüpheci olmanızı öneririz. Boşanma Avukatı ararken sizleri yanıltabilecek başlıkların bir kısmı aşağıda sıralanmıştır.
En İyi Bilişim Avukatı
Bu ve buna benzer şekilde ”en iyi bilişim avukatı” ibaresini kullanan firmalar esasen başlık yani meta-tag yoluyla haksız rekabet suçu işlemelerinin yanı sıra yanıltıcı bilgiler de vermektedir. Zira hiçbir avukatın yanıltıcı beyan ve açıklamalarla dürüstlük kurallarına ve ticari ahlaka aykırı hareket etmemesi gerekir.
Bu başlıklar Google arama algoritması nedeniyle oluşturulduğu gibi, bizler hiçbir meslektaşımızdan daha iyi olduğumuzu iddia etmemekte, meslektaşlarımızla rekabet etmek yerine dayanışmaya önem vermekteyiz.
Ankara Bilişim Avukatı
Özellikle bir il veya ilçeyi öne çıkararak yapılan başlık çalışmalarına da sıklıkla rastlayabilirsiniz. En sık örnekleri ise ”Beylikdüzü Avukat” ”Ankara Avukat” ”Boşanma Avukatı Ankara” ”En İyi Ağır Ceza Avukatı Ankara” şeklindedir. Bunun yanında avukatlık mesleğinde birden fazla ofis veya şube yasaklı uygulamalardır.
O nedenle aşağıdakine benzer şekilde ”Ankara Bilişim Avukatı olarak Ankara’da ve Türkiye’nin dört bir yanında yer alan irtibat bürolarımız yardımıyla Çankaya, Kızılay, Keçiören, Etimesgut, Yenimahalle, Demetevler, Bahçelievler, Ulus, Kahramankazan, Beypazarı, Ayaş, Mamak, Eryaman, Çayyolu ilçe ve semtleri başta olmak üzere Ankara’nın her yerinde ve İstanbul, İzmir, Antalya, Eskişehir, Konya ve Gaziantep başta olmak üzere Türkiye’nin tüm illerinde boşanma avukatı olarak hizmet sağlıyoruz” gibi açıklamalar yapan firmalara da şüpheyle yaklaşmanızı tavsiye ederiz.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.