İdare Hukuku

Kamulaştırmasız El Atma

Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Kamulaştırmasız el atma (müsadere), özel mülkiyette olan taşınmazın, kamulaştırma usulüne ve mevzuatına aykırı olarak, ayrıca karşılığında sahibine herhangi bir bedel ödenmeksizin veya yok denecek kadar eksik bedelle kâğıt üzerinde (tapuda) veya fiilen (kullanımda) el konulmasına denilmektedir.

Tam burada ‘kamulaştırma’dan bahsedersek; özel mülkiyette olan taşınmazların kamu hizmeti sağlamak amacıyla kamu kurumları tarafından müsadere edilmesi (el konulması) sürecine kamulaştırma adı verilmektedir. Taşınmazlar, kamulaştırma işlemleri ile birlikte tespit olunan bedelleri maliklerine ödenerek kamu hizmetine tahsis edilmiş olur.

Kamulaştırma ve kamulaştırmasız müsadere ile ilgili yasal düzenlemeler 6427 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda ve atıf yapılan ilgili mevzuatta düzenlenir. Kamu idarelerinin işbu mevzuata aykırı ve haksız uygulamalarına karşı somut olayın özelliğine göre başvurulacak yollar ve açılabilecek davalar da bu Kanunda ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yer almaktadır.

Kamulaştırmasız Müsadere Türleri Nelerdir?

Kamulaştırmasız müsadere iki farklı şekilde gerçekleşebilir. Bunlar fiili müsadere ve kanuni müsadere olarak adlandırılır. Bu iki türden hangisinin söz konusu olduğu, elin kağıt üzerinde mi yoksa fiil halinde mi yapıldığına göre belirlenir. Genelde kişinin tanıdığına fiilen el konulursa burada fiili el koymadan bahsedilir ancak fiili el koyma gerçekleşmeden önce sadece hukuki bir karar verilir vs. Müsadere durumunda kanuni müsadereden bahsedilir.

  • Gerçek Devir
    Belirli bir taşınmazın, kamulaştırma olmaksızın kamu yararına fiilen hizmet etmek üzere kısmen veya tamamen kamulaştırmaya tahsis edilmesidir. Bu şekilde bir kamu kurumunun yetkisi kullanılarak taşınmaz üzerinde maddi değişiklikler yapmak ve özel bir mülke herhangi bir bedel ödenmeksizin kamu malları statüsüne sokarak kamu varlığını sebepsiz zenginleştirmek amaçlanır. Bu tip müsaderede mal sahibinin mülkiyet hakkını engelleyici çeşitli davranışlarda bulunulur.
  • Yasal Devir
    Bir taşınmazın, bağlı bulunduğu bölgenin imar planında değişiklik yapılarak, tapudaki malikin kullanım, menfaat ve tasarrufuna hukuken engel olunabilmektedir. Üstelik burada gerçek bir kamulaştırma yada gerçek bir eylem bile yapılmadan taşınmaz kullanım dışı bırakılabilmekte, bu surette tapudaki maliki mağdur edilmektedir.

Kural olarak yasal devirlerde idareye taşınmazın kamulaştırılması için, yasal el atmadan itibaren 5 yıllık süre tanınmaktadır. Tanınan bu 5 yıllık süre içerisinde kamulaştırmayı tamamlamayan idareye taşınmaz malikleri idari yargıda tazminat davası açabilmektedir.Kamulaştırma Kanunu ve İmar Kanunu kapsamında kamulaştırma işlemi yapılmamış ve kamulaştırma bedeli ödenmemiş ise taşınmaz malikinin kamulaştırmasız müsadere davası açma ve kamulaştırma bedelini talep etme hakkı bulunmaktadır.

Somut bir olayda kamulaştırmasız müsadereden söz edebilmek için bazı şartlar aranır:

  • Konu mülk özel mülkiyete ait olmalıdır. Çünkü mülkiyeti idareye veya kamu tüzel kişilerine ait olan taşınmazlar kamulaştırmaya tabi değildir.
  • İşlemi yapacak kişinin yetkili gerçek kişi veya kamu tüzel kişisi olması gerekir. Kamulaştıranın kamulaştırma yetkisi yoksa, kamulaştırma olmadan müsadereden söz etmek mümkün olmayacaktır. Elbette burada da izlenecek çeşitli yollar var. Ancak, dava ve diğer yasal süreçler farklıdır.
  • Kamu hizmetinin kamu yararına karşı yapılmasının bir amacı olmalıdır.
  • Eylem fiilen veya mülkiyeti kısıtlayarak (yasal) gerçekleştirilmiş olmalıdır.
  • Müsadere ile birlikte mülkiyet hakkı kapsamındaki kullanma, yararlanma ve tasarruf imkanları kalıcı olarak ortadan kalkmış olmalıdır.

Tüm bu şartların varlığında kamulaştırmasız müsadereye dayalı hukuki süreç başlatmak mümkündür.

Kamulaştırmasız El Atma (Müsadere) Davası

Kısmen veya tamamen kamu kurumlarına ait olan taşınmazın kanuna ve kanunlara aykırı olarak kamulaştırmasız fiilen müsadere edilmesi halinde malikin yararlanabileceği kanuni yollar mevcuttur. Taşınmazın maliki, “değer davası”, “kamulaştırmasız müsadere davası”, “imar planı iptali davası”, “imar tahditinden doğan davalar”, “ecrimisil davası” vb. sahibi olduğu taşınmazın dava tarihindeki değerini talep edebilir, mağduriyetinin giderilmesini sağlayabilir. Ayrıca kamulaştırmaya mahal vermemek için, taşınmazla ilgili olarak idarece tesis olunan her türlü idari işlemin iptali ve idari eylemden doğrudan muhtel olan hakların tazmini için tam yargı davası açılabilir.

Uygulamada genellikle idare tarafından el konulan taşınmazın özellikleri dikkate alınarak fiyat belirlenmekte ve daha sonra bu bedelin hak sahibine ödenmesine karar verilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, kamulaştırmasız müsaderede yukarıda belirtilen birçok durum söz konusu olabilir.

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bu işlem bir tür idari işlem sayılmaz. Ancak fiili el koyma, yargı kararları ve doktrin görüşler çerçevesinde haksız fiil olarak değerlendirildiğinden, bu davalara bakmakla yükümlü mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

İmar planı değişikliği ve benzeri idari işlemlerle ortaya çıkan kanuni müsadere, idari yargı kapsamında değerlendirildiğinden, bu tür davalara bakan mahkeme İdare Mahkemeleridir. Dolayısıyla somut olayın özelliklerine göre yapılması gereken bir değerlendirme vardır.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre aynı mala ilişkin davalarda kesin yetki kuralı vardır. Bu durumda adli veya idari yargı olup olmadığına bakılmaksızın kamulaştırmasız müsadere davasında yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Zamanaşımı

Her iki haksız el koyma türünde de mülkiyet hakkının ihlali söz konusu olacağından, kamulaştırmasız müsadere davalarında zamanaşımı söz konusu değildir. Yani kamulaştırılmadan mülküne el konulan kişilerin her an dava açma hakları bulunmaktadır.

Kamulaştırma El Atma Davası Dilekçe Örneği

Kamulaştırmasız müsadere dilekçesi, taşınmazlarına el konulduğu için mağdur olanlar tarafından talep edilmektedir. Ancak, uyuşmazlığa bağlı olarak süreç değişeceğinden, bir dilekçe taslağı sunmak mümkün değildir. Çünkü her somut olay kendi bağlamında değerlendirilmelidir. Aksi takdirde işlemde çıkarı olanlar için büyük bir hak kaybı söz konusu olabilir.

Bu davada menfaati olanların mağduriyetlerinin giderilmesi için söz konusu dava dilekçesinin hazırlanmasından sürecin sonuna kadar alanında uzman bir avukattan yardım alınmasında yarar vardır. Genel bir fikir olması açısından dilekçenin genel görünümü şu şekilde olacaktır:

……………. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE – …………….. İDARE MAHKEMESİ’NE (BAŞKANLIĞINA)

(Gerekirse) Yürütmeyi Durdurma talebi burada belirtilir.

DAVACI: Adı Soyadı, TC Kimlik Numarası, Adresi…

VEKİLİ: Adı Soyadı, Adresi…

DAVALI: Kamulaştırmasız el atma eylemini gerçekleştiren kamu kurumu adı , DETSİS/VKN, adresi…

KONU : Davanın türüne göre davanın konusu ve genel talep belirtilir.

AÇIKLAMALAR: Bu bölümde öncelikle kamulaştırmasız müsadere konusu taşınmazın tapu bilgileri (il, ilçe, mahalle, harita, ada ve parsel bilgileri ile bağımsız bölüm numarası) belirtilir ve kamu kurumunun yaşadığı mağduriyet açık ve net bir şekilde ifade edilmektedir. Daha sonra sorunun çözümü için somut olayın özelliğine ve davanın türüne göre müsadere karşılığında taşınmazın bedeli istenebilir, işlemin iptali gibi diğer hususlara başvurulabilir. fiyattan ziyade talep edilmelidir. Bu somut olaya göre imar planının iptali söz konusu olabilir, imar kısıtlamalarından doğan davalar olabilir, tazminat ve iptal talepli tam yargı davası olabilir, müsaderenin önlenmesi davası olabilir. Burada en önemli nokta, idarenin yaptığı işlemin hukuka aykırılığının hem genel idari yargı mevzuatı hem de o idarenin özel mevzuatı hükümleri ile ortaya konulmasıdır. İdarenin süreçteki tüm işlemleri adım adım yazılmalı, ihlal teşkil eden yasal düzenleme ve oluşması gereken durum burada detaylı olarak yer almalıdır. Aksi halde dava reddedilebilecektir.

HUKUKİ NEDENLER: Bu bölümde sadece ilgili kanun isimleri ve maddeleri yazılmaktadır.

HUKUKİ DELİLLER: Tapu, İmar Planı, Şahit, Yemin, Bilirkişi vb. her türlü delil. Bu bölüme ne yazılacağı somut olaya göre değişir. Farklı deliller varsa mutlaka buraya eklenmelidir. Aksi takdirde, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı gündeme geleceğinden sonraki aşamalarda delil beyan edilemeyecektir. Bunun tek istisnası sonradan elde edilen delillerdir ve sonradan elde edildiği de açıklanmalıdır. Burada belirtilen olası deliller dilekçeye eklenmelidir. Ek olarak eklenemeyenler ise idarece istenebilecek deliller ise celbi (getirilmesi) istenir.

SONUÇ VE TALEP: Kamulaştırmasız müsadereye karşılık gelen bedel talep edilebilir, el atmanın önlenmesi talep edilebilir. Mahkeme masrafları ve avukatlık ücreti talep edilebilir. Kamulaştırmasız müsaderenin acilen durdurulması gerekiyorsa yürütmenin durdurulması (tedbir) talep edilebilir. Mahkeme taleple bağlı olduğundan somut olaya ve davanın türüne bağlı olarak sonuç ve talep kısmı büyük önem taşımaktadır. Son olarak dilekçe tarihi de bu bölümde yer almalıdır.

Ad Soyad

İmza

AVUKAT DESTEĞİ

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00

Gizlilik

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

İlgili Makaleler

4 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu