İçindekiler
TEMSİLİN SONA ERMESİ
Yazının ilk bölümüne ve başlangıç açıklamalarına buradan ulaşabilirsiniz.
Genel Olarak;
Temsil yetkisi bir işin ifası için verilmiş ise bu işin bitirilmesi ile, bir süre ile sınırlı verilmişse bu sürenin geçmesi ile veya bir bozucu şarta bağlı olarak verilmişse bu şartın gerçekleşmesi ile kendiliğinden sona erecektir. Temsil yetkisi tek başına değil de bir sözleşme ile beraber de verilmiş olabilir. Bu durumda sözleşmenin sona ermesi temsilin de sona erdiği anlamına gelmez zira temsil kurumu temel ilişkiden ayrı bir mahiyete sahiptir. Ayrıca temsilci usulüne uygun bir şekilde veya kendi isteği ile temsil yetkisi almış olsa dahi bunu hiç kullanmayabilir.
SONA ERME SEBEPLERİ
-
Temsil Yetkisinin Kısmen Veya Tamamen Geri Alınması (Azil)
Temsil edilen temsil yetkisini her zaman kısmen veya tamamen geri alabilir. Temsil edilen bu hakkı önceden sınırlayamaz. Ve bundan vazgeçemez. İşbu hüküm emredici mahiyette olduğu için aksi kararlaştırılamaz. Buna dayanarak yetkiyi geri alma ve sınırlama konusunda bir cezai şart da konamaz.
Azil tek taraflı ve temsilciye iletilecek bir irade beyanı ile yapılır ve temsilciye ulaşması ile hüküm ve sonuçlarını doğurur. Beyan bir şekle bağlı olmadığı gibi herhangi bir sebebin gösterilmesi de gerekli değildir. Temsil yetkisi yazılı veya resmi bir şekilde verilse dahi azlin yazılı şekilde yapılmasını gerektirmez.
Temsil yetkisinin kaldırılması (ref beyanı) bir borcun varlığını ortadan kaldıran bozucu yenilik doğuran bir haktır. Temsil edilen kişi yeni bir temsil yetkisi verebilir. Ancak verilen yetki geri alınan yetkiyi yeniden doğurmayacaktır.
Geri alma hakkı kapalı bir irade bayanı ile de kullanılabilir. Örneğin temsil edilen kimsenin yetki belgesini geri istemesi ya da aynı konuda başka bir kimseye yetki vermesi böyledir. İnşaî nitelikteki bu hak bir şarta tabi tutulamayacak ve bundan dönülemeyecektir.
Azil hakkı temsil edilene veya onun külli haleflerine (tüzel kişilerde organlar vasıtasıyla) aittir. Temsilciye birden fazla kişi tarafından temsil yetkisi verilmiş ise bu kişilerden her biri temsilciye verilen temsil yetkisini geri alabilir. Aynı şekilde temsilci de bu kişilerden herhangi birinin temsilciliğini bırakabilir. Bu durumda temsilcinin diğer temsil edilenlerle ilişkisi devam eder.
Birden fazla kişi bir araya gelerek bir temsilci atıyorlar ise bu kişilerin ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmesi adi şirket oluşturur. Bu sebeple temsilci atamak istiyorlar ise oy birliği şarttır yahut atama işlemini idareci ortak yapacaktır.
Temsil yetkisinin geri alındığının belirli bir yere tescili ve kaydı gerekmez ancak ticari temsilde, verilen yetki ticaret siciline kaydedilmemiş olsa da geri alındığının kaydı zorunludur. Aksi durumda iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ticari mümessilin temsil yetkisinin devam ettiği kabul edilir.
Azil sebebiyle temsil yetkisi sona ermesine rağmen bu yetkinin dayandığı temel ilişkiden (vekalet veya hizmet sözleşmesi gibi) kaynaklanan yükümlülükler devam eder zira temsil yetkisi temel ilişkiden bağımsızdır. (Örneğin bir hizmet akdinde iş sahibinin işçiye verdiği temsil yetkisinin kaldırılsa dahi işçi hizmet sözleşmesine dayanarak ücret ve diğer haklarını talep edebilir)
Üçüncü kişi iyi niyetli ise yani azilden haberi yoksa ve haberi olması mümkün değilse burada yetkisiz temsil söz konusudur ancak üçüncü şahsın iyi niyeti korunur (görünüşte temsil). Ancak üçüncü kişinin temsil yetkisinin azli temsil edilenin bildirmesi dışında öğrenmesi halinde iyi niyet korunmaz.
Eğer temsil yetkisi temsilciye verilen bir belge ile (yetki belgesi) kurulmuşsa, temsilci yetkinin kaldırılması ile bu belgeyi temsil edilene iade etmek zorundadır. Yetki belgesini geri almayı ihmal eden temsil edilen yetki belgesine güvenerek işlem yapan iyi niyetli kimselerin menfi zararını ödemek durumunda kalır.
Atanması ticaret siciline tescil olunan ticari mümessilin temsil yetkisi şube işleri ve birlikte temsil kaydı ile sınırlanabilir. Bu sınırlamaların tescil ve ilanı da şarttır. Tescil ve ilan yapılmadığı takdirde iyi niyetli üçüncü kişilerin bir sınırlandırma olmadığına güvenerek yaptığı işlemler işletme sahibini bağlayacaktır.
-
İstifa
Temsilcinin de temsil ilişkisini her zaman tek taraflı bir irade beyanı ile sona erdirmesi mümkündür. İstifa da temsil yetkisinin kısmen veya tamamen geri alınması gibi tek taraflı, muhataba ulaşması gereken bir irade beyanı ile kullanılır. Açık veya kapalı olabilir. Bozucu yenilik doğuran bir hak olan istifanın iyi niyet kurallarına göre kullanılması gerekir. Zamansız ve haksız kullanılması sonucu temsil edilen kişi bir zarara uğrarsa temsilci sorumlu olacaktır.
-
Ölüm, Gaiplik Kararı, Fiil Ehliyetinin Kaybı, İflas
Temsilcinin şahsıyla bağlantılı sona erme halleri ölüm, gaiplik kararı, fiil ehliyetinin kaybı ve iflastır. (Borçlar Kanunu md 43)
Ancak taraflar belirtilen hallerde temsil yetkisinin sona ermeyeceğini kararlaştıracakları gibi işin özelliği de (niteliği) bunu gerektirebilecektir.
Hız gerektiren bazı hallerde temsil yetkisinin temsil edilenin ölümüne ve fiil ehliyetini kaybetmesine rağmen devam etmesi gerekebilir. Temsil edilenin kişiliğinin önemli olmadığı ticari bir işletme ile ilgili standart işlerde de yetki devam edebilir. Temsil edilen temsilciye ölümünden sonrası için de yetki vermek istiyor ise bunu vasiyetname şeklinde yapabilir. Yine ayrıca temsil edilen vasiyetname ile verilen temsil yetkisini istediği zaman geri alabilir.
Verilmiş bir temsil yetkisinin ölüme rağmen devam etmesi sağlar arası bir hukuki işlemden sayılır. Ölümden sonra temsil yetkisi mirasçıların tamamına verilebileceği gibi içlerinden birine, vasiyeti yerine getirme görevlisine hatta tereke temsilcisine verilebilir. Mirasçıların ölümden sonrası için verilmiş olan temsil yetkisini bilmemeleri yetkiyi geçersiz kılmaz, eğer bu yetkiyi biliyorlar ve itiraz etmemişlerse temsilcinin yetkisini kabul etmiş sayılırlar. Mirasçılar anlaştıkları sürece temsil yetkisi miras ortaklığının sonuna kadar devam eder.
Temsilcinin ölmesi halinde de yetkinin devam etmesi taraflarca kararlaştırılabilir, yani temsilcinin ölümü halinde mirasçıları temsil yetkisini devam ettirebilir. Fakat anlaşma yok ise mirasçıların bunu kabul etmemeleri ile yetki istifa sonucu son bulmuş gibi sonuç doğar.
İşletme sahibinin ölümü yahut medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesi ticari temsilcinin yetkisini sona erdirmez (işletme devamlılığı).
İflasın sona erdirmeye sebep olduğunu ifade eden hüküm bir kamu düzeni hükmü niteliği taşır. İflasla temsil yetkisi sona ereceği için tebligatlar iflas edeni temsil eden iflas masasına yapılır. Eski temsilciye yapılan tebligatlar hükümsüzdür.
-
Tüzel Kişiliğin Sona Ermesi
Temsil edilen veya temsilci tüzel kişi ise ve bunlardan birinin tüzel kişiliği sona ererse yetkisi de sona erer. (md 43/2) Eğer yetkilendirme işleminde temsilcinin yetkilerinin tasfiye aşamasında “tasfiye ile sınırlı” olarak devam etmesi kabul edilmişse temsilci görevine devam edebilecektir. Ancak buna rağmen temsil yetkisinin tasfiye memurlarınca geri alınması da mümkündür. Tüzel kişilik “iflas” nedeniyle sona eriyorsa tasfiye iflas idaresi tarafından İİK.’na göre yapıldığından, temsilci olanların temsilcilikleri sona erer.
-
Konunun Ortadan Kalkması Veya Sürenin Sona Ermesi
Temsil yetkisi örneğin bir eşyanın kiralanması ya da satılması için verilmiş ve kiralama veya satım gerçekleşmişse iş gerçekleştiğinden verilen yetki de sona erer.
Vekalet sözleşmesi ve temsil yetkisinin bir arada bulunduğu, bir hukuki işlemin ya da hukuki işlem benzeri fiillerin (ihtar veya mehil tayini gibi) başkası adına ve hesabına yapılması hallerinde temel ilişki sona erdiğinde temsil yetkisi de kendiliğinden sona erer.
Kararlaştırılan sürenin sona ermesi ya da bozucu şarta bağlı olarak yetki verilmişse bu şartın gerçekleşmesi temsili bitirir.
TEMSİL YETKİSİNİN SONA ERMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARI
Temsil yetkisinin sona ermesinin ne zaman hüküm ifade edeceği önemlidir. Buna göre kural olarak temsil yetkisi bir irade beyanı ile geri alındığında temsil yetkisi son bulur. Ancak istisnai olarak Borçlar Kanunu yetkisinin sona erdiğini bilmeyen temsilcinin iyi niyetini korur.
BK m. 42/3’e göre temsilci herhangi bir sebeple yetkisinin sona erdiğini öğrenmemiş ise temsil edilen adına yaptığı işlemler temsil edilen (ve külli halefini) bağlayacaktır. Ancak ayrıca temsilcinin hukuki işlemi gerçekleştirdiği üçüncü şahısların da yetkinin sona erdiğini bilmemeleri gerekir. Aksi halde iyi niyet korunmaz.
SONA ERMENİN ÜÇÜNCÜ KİŞİLER BAKIMINDAN SONUÇLARI
İyiniyetli Üçüncü Kişilerin Korunması
Temsil yetkisi sona ermesine rağmen yetkinin sona erdiğini bilmeyen iyi niyetli üçüncü kişilerin yapmış olduğu hukuki işlemler temsil edileni veya onun haleflerini bağlar. Aynı şekilde ticari temsilde azil, ticaret siciline kayıt ve ilan edilmedikçe iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamaz.
Dış temsil yetkisinin kurulması için temsil yetkisinin üçüncü kişilere bildirilmesi gerekir. Bu sebeple temsil yetkisinin varlığının bilmeyen üçüncü kişiler kaldırıldığını da bilmiyor olduğundan, iyi niyet korunması söz konusu olmaz. Ayrıca temsil yetkisini bir belge ile verip temsilcinin yetkisi son bulduğunda belgeyi geri almayan kimse iyi niyetli üçüncü şahısların bu sebeple uğradıkları zararı tazmin edecektir (BK md 44/2).
Yetki belgesinin iadesi konusunda temsilciyi mecbur tutan Borçlar Kanunu bu konuda temsil edilene ve mirasçılarına, temsil yetkisi sona erdiğinde temsilciyi verilen yetki belgesinin iadesini dava yoluyla talep etmelerini yükümler. Böylelikle bu belge yok olmuş ise hükümsüz sayılması da sağlanır. Aksi halde iyi niyet ile hareket eden üçüncü kişilerin uğrayacakları (menfi) zararı tazmin edeceklerdir.
Temsil Yetkisinin Sona Erdiğini Bilen Üçüncü Kişiler Bakımından Sonuçları
Temsil yetkisinin son bulduğunu bilen üçüncü kişilerin temsilci ile yaptığı işlemler temsil edileni bağlamaz. Sözleşme kurulurken temsil yetkisi olmadığını bilen ya da bilmesi gereken kusurlu yetkisiz temsilciyi hakim hakkaniyet gerektiriyor ise üçüncü kişinin uğradığı müspet zararı tazmin etmeye mahkum edebilir (temerrüt hükümleri uyarınca).
Temsilci Ve Temsil Edilen Bakımından Doğurduğu Sonuçlar
Temsilci iyi niyetli ise (temsil yetkisinin sona erdiğini bilmiyor ve bilmesi gerekmiyorsa) temel ilişkisinden doğan hak veya borçlar temsil edilene ait olur. Yine burada da çifte iyi niyetin varlığı aranır.
Temsilci haklı bir neden olmadan azledilirse temsil edilen kişi temsilcinin bu sebeple uğradığı zararları tazmin eder. Zarar tespitinde temsilci ile temsil edilen arasındaki iç ilişki dikkate alınır. Bununla birlikte temsilci yaptığı işlerin karşılığında bir ücrete hak kazanmışsa temsil edilen bunu ödemek zorundadır.
Uygulamada temsil yetkisinin vekâlet, şirket ya da hizmet sözleşmeleri ile birlikte verildiği görülür. Bu durumda temsil yetkisinin temsil edilen tarafından her zaman geri alınabilmesi temsilci bakımından bir zarar doğmasına sebep olabilmektedir. Bu sebeple temsilcinin temsil yetkisine formunu veren sözleşmeden kaynaklanan hakları saklı tutulmuş ve temsil yetkisinin sona ermesinin temsilcinin sözleşmeye dayanarak bir hak iddia etmesine engel olmayacağı emsal kararlarda ifade edilmiştir.
Temsilcinin, yetkinin sona erdiğini bilmesine rağmen işlem yapması halinde temsil edilenin sorumluluğu söz konusu olursa temsil edilen temsilciye rücu edebilir (iç ilişki).
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.