İçindekiler
- 1 Devlet Memuru Disiplin Soruşturmaları
- 1.1 Disiplin Cezası Nedir?
- 1.2 Disiplin Cezası Türleri Nelerdir?
- 1.3 Disiplin Soruşturmasında Usul
- 1.4 Disiplin Soruşturması İşlemlerinde Dava Edilebilirlik Kriteri
- 1.5 Hakkında İdari Soruşturma Yapılabilen Devlet Memurlarının Kapsamı
- 1.6 Disiplin Soruşturmasında Yetkili Amir
- 1.7 Memurun Savunma Hakkı
- 1.8 Alt Ceza Uygulanması Usulü
Devlet Memuru Disiplin Soruşturmaları
Disiplin Cezası Nedir?
Kamu görevlilerine uygulanan disiplin cezaları genel anlamda; kamu hizmetlerinin görülmesi esnasında ortaya çıkan veya kamu görevlisinin görevini doğrudan etkileyecek tutum ve davranışları hakkında, kamu görevinin gereği gibi yerine getirilmesini güvenceye almak amacıyla durumun somut özelliklerine ve eylemin ağırlık derecesine göre tatbik edilen yaptırımları ifade eder.
Disiplin Cezası Türleri Nelerdir?
Türk İdare Hukuku’nda memurlara uygulanan disiplin cezaları, uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan geçici / kalıcı olarak uzaklaştırma cezalarıdır. Pratikte devlet memurlarının rotasyon dönemi gelmeksizin başka bir şehre ve başka bir birime atanmasını da cezalandırma maksatlı olarak uygulandığını görmekteyiz lakin sayılan haller, idare hukuku bağlamında disiplin cezası sayılmamaktadır.
Disiplin Soruşturmasında Usul
Disiplin soruşturmalarının yürütülmesi belli ve değişmez usullere bağlı olduğu gibi, tahkikat sonucunda ceza uygulanması için de idare kanuna ve usule uygun hareket etmelidir. Bu şekilde düşünüldüğünde, disiplin soruşturmasının başladığı ve bittiği an da önem kazanmaktadır. Teorik olarak, söz konusu kamu görevlisinin konu edilen fiili işlemesi ile idari tahkikatın başladığı var sayılır. Yine soruşturmanın “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı veya “cezalandırma” kararı ile de tahkikat bitmiş sayılmaktadır. İşte soruşturma yetkilisi idare ve muhakkik (soruşturmacı) bu zaman dilimi içerisinde tam ve eksiksiz olarak 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu başta olmak üzere, 3935 Sayılı Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği ve ilgili tamimler ile bağlı kalacaktır.
Bu noktada unutmamak gerekir ki, soruşturmanın fiille beraber başladığı kabul edilse de, fiilden itibaren belli bir süre geçtikten sonrası tahkikatı başlamaz ise o fiille ilgili disiplin soruşturma ve yaptırımı uygulanması zamanaşımına uğramaktadır. Şöyle ki; uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarını gerektiren mahiyetteki fiiller işlenmesinden itibaren 1 ay içinde, memurluktan uzaklaştırma cezası gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren ise 6 ay içinde soruşturulmaya başlanmaz ise söz konusu fiil hakkında soruşturma yapma ve cezalandırma mümkün olmayacaktır.
Disiplin Soruşturması İşlemlerinde Dava Edilebilirlik Kriteri
Kural olarak disiplin soruşturması esnasında yürütülen iş ve işlemler yargısal denetime tabi olmakla birlikte, bir işlemin idari dava konusu edilmesi işlemin “kesin ve yürütülebilir nitelikte işlem” olmasına da bağlıdır. Bu sebeple; soruşturmacı memura tanınan yetkilerin kullanımı sırasında ve soruşturma (tahkikat) raporunun düzenlenmesi sırasında oluşacak aykırılıklar tek başına doğrudan dava konusu edilemeyecektir. Ancak kesin ve yürütülebilir işlemlerden olan “savunma hakkı tanınması ve savunmaya çağırma usulüne uygunluk” gibi noktalarda gerçekleşen aykırılıklar örnek olmak üzere, kesin ve yürütülebilir işlemler olan adımlar dava konusu edilir iken, doğrudan dava konusu edilemeyen yetki kullanımı ve rapor düzenlenmesi hususları da davaya konu edilebilir hale gelmektedir.
Hakkında İdari Soruşturma Yapılabilen Devlet Memurlarının Kapsamı
Disiplin soruşturmasına konu olan eylemi gerçekleştirdiği esnada devlet memuru statüsünde olan herkes için idari soruşturma yapılabilir. Bununla birlikte; sayılan kişilerin eylemi gerçekleştirdikten sonra emekliye ayrılması, istifa etmesi, başka bir sebeple memurluktan çekilmiş sayılması (Md. 94) veya başka bir sebeple devlet memurluğundan çıkarma cezası almış olması durumları dahi disiplin soruşturması yürütülmesine engel değildir.
Disiplin Soruşturmasında Yetkili Amir
Yürütülecek bir disiplin soruşturmasında yetkili amir, kurumların görev ve teşkilatlanma özellikleri dikkate alınarak kurumun özel yönetmeliklerinde tespit edilmekte ve bu hususta düzenleme öncesinde Devlet Personel Başkanlığı’ndan görüş alınmaktadır. Bu demektir ki, her kurumun disiplin amirini kurum kendisi belirlemektedir.
Disiplin Kurulu, dosyayı aldıktan sonra 30 gün içerisinde dosya ile ilgili görüşünü Disiplin Amirine bildirmektedir.
Disiplin Amirleri, uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmayı tamamladıktan sonra 15 gün içerisinde vermek zorundadır.
Amir kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren dosyalarda ise dosyayı kararı tayin etmeleri için yetkili disiplin kuruluna 15 gün içerisinde tevdi etmek (iletmek) zorundadır. Disiplin Kurulu da, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde disiplin amirine ceza ile ilgili görüşünü bildirmek durumundadır.
Memurluktan çıkarma cezasında da disiplin amirlerince yapılan tahkikata ilişkin dosya, memurun bağlı bulunduğu Yüksek Disiplin Kurulu’na tevdiinden (iletilmesinden) itibaren 6 ay içerisinde karar bağlanmak durumundadır.
Memurun Savunma Hakkı
Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği Md. 30 gereğince, “..memur hakkındaki iddialar, bu iddiaların dayandığı deliller, isnat edilen fiil veya hâllerin hukuki nitelendirmesi ve 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil veya hâllerden hangisinin kapsamına girdiği bent ve alt bent belirtilerek..” yedi günden az olmamak üzere memurdan savunma istenir. Başka bir deyişle, memura iddialar deliller ve fiilin hangi ceza kapsamına girdiği gibi yeterli bilgiler verilmeksizin ve yedi günden az süreyle savunma hakkı tanınamamaktadır. Yine ayrıca memura, verilen süre içerisinde yazılı veya sözlü savunma vermediği takdirde savunma hakkından vaz geçmiş sayılacağı da ihtar edilmelidir.
Memura savunma hakkının belirtilen usul ve esaslara uygun olarak verilmemiş olması, yahut hiç savunma hakkı tanınmamış olması, soruşturmayı ve cezalandırma işlemini ağır bir şekilde sakatlayacağı için, soruşturma sonrası verilecek cezanın iptaline dahi yol açabilmektedir.
Ayrıksı bir esas olarak, disiplin soruşturmasına konu fiili memurluktan çıkarma cezası ağırlığında olan memur, soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulu önünde vekili aracılığıyla savunma yapma gibi haklara da sahiptir. Bizce soruşturma evrakını inceleme hakkı savunma hakkının vazgeçilmez bir parçası da olduğundan, cezanın ağırlığı ne olursa olsun soruşturma geçiren her devlet memurunun sahip olması gereken temel bir savunma hakkıdır.
Alt Ceza Uygulanması Usulü
Disiplin soruşturmasını yürütme ve cezayı uygulamakla yetkili olan amir ve kurullar, cezalandırmada kullandıkları takdir yetkisi kapsamında, istisnai ve zorunlu bir uygulama da görmektedir. Şöyle ki; amir veya kurul soruşturmaya konu edilen memurun fiil öncesi sicil durumunu da cezalandırma evvelinde değerlendirmek ve memurun sicili temiz ise veyahut önceki hizmetlerinden ötürü başarı veya paye kazanmış ise cezalandırmada dikkate almak ve atılı fiile denk düşen cezalandırma hükmünün bir aşağısındaki cezaya hükmetmek durumundadır. Veya aynı şekilde, bir alt cezanın uygulanmasını engeller somut sicil durumu mevcutsa bunu da cezalandırma işlemi sırasında gerekçelendirmek durumunda olacaktır. Bu genel usule uymaksızın verilen cezalar iptale tabidir.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
GİZLİLİK
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.